Bugün evde kendi meyveli yoğurdumuzu hazırlarken, gelin sık yapılan bir hatayı konuşalım. Market rafında duran, rengarenk ambalajlı hazır meyveli yoğurtlar... Daha sağlıklı olduğunu, hatta belki kilo vermenize yardımcı olacağını düşündüğünüz için size de çok cazip geliyor, değil mi?

Peki, o yoğurdu sepetinize atmadan önce etiketini hiç çevirip baktınız mı? Ambalajı ve ismi "sağlıklı" algısı yaratırken, gerçekler genellikle içerik listesinde gizlidir.

Etiketteki Gizli Düşmanlar:

Etiketi okumaya başladığınızda "şekerli probiyotik" gibi bir ifade görmek sizi şaşırtabilir. Biraz daha dikkatli baktığınızda ise şu kelimelerle karşılaşmanız çok olasıdır:

• Şurup: Glikoz şurubu, fruktoz şurubu, mısır şurubu...

• Konsantre: Meyve suyu konsantresi.

• Öz: Meyve özü.

• Şeker Çeşitleri: İçindekiler kısmında bir şeyin "şekeri" olarak yazıyorsa (pancar şekeri, elma şekeri vb.), o basit şeker demektir.

Unutmayın, bal, pekmez veya meyve şekeri de olsa, vücut için hepsi aynı kapıya çıkar: Şeker. Ve bağırsaklarımızdaki "kötü" olarak tanımlanan bakterilerin en sevdiği besin de maalesef şekerdir.

Bir Diyetisyenin Bakış Açısı

Elbette, doğal olarak protein, sağlıklı yağ, posa ve probiyotik içeren besinlere evet diyoruz. Yoğurt bunun en güzel örneklerinden biridir. Ancak, içine eklenmiş şeker, şurup, öz veya konsantre bulunan bir ürüne tek bir soru sormak gerekir:

"Vücudumun buna gerçekten ihtiyacı var mı?"

Sağlıklı bir ara öğün için en iyi alternatif, sade yoğurdun içine kendi taze veya donmuş meyvelerinizi, bir tutam yulafı veya ceviz gibi kuruyemişleri ekleyerek kendi kasenizi yaratmaktır.